Künefe, Türk mutfağının en özel ve lezzetli tatlılarından biridir. Özellikle Hatay mutfağında önemli bir yere sahip olması dikkat çeker. Kadayıfın bir araya gelmesiyle oluşan ve genellikle peynirle doldurulan künefe, şerbetle tatlandırıldığında damaklarda unutulmaz bir tat bırakır. Bu tatlı, sadece lezzetiyle değil, tarihçesi ve kültürel zenginliğiyle de dikkat çekmektedir. Her yıl birçok yerli ve yabancı turist, geleneksel Hatay künefesini tatmak için bu şehre akın eder. Geleneksel künefe yapımının incelikleri, içerdiği malzemeler ve sağlık faydaları, onu sadece bir tatlı olmanın ötesinde özel kılar. Künefe hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukça, bu eşsiz lezzeti daha çok takdir etme fırsatına sahip olursun.
Künefenin tarihçesi, yüzyıllar öncesine kadar uzanır. Bu tatlının kökeni, birçok kaynakta Orta Doğu’nun geleneksel tatlılarından biri olduğu belirtilir. Farklı kültürler tarafından geliştirilen künefe, özellikle Arap, Türk ve Yunan mutfaklarında kendine yer bulmuştur. Hatay, düzenlenen çeşitli festivallerle künefenin anavatanı olarak anılmaktadır. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bu şehir, hem kültürel hem de ticari etkileşimlerin merkezi olmuştur. Bu nedenlerle farklı coğrafyalardan gelen tatlar, Hatay mutfağında zengin bir şekilde harmanlanarak künefenin şekillenmesine imkan tanımıştır.
Künefe yapım süreci, oldukça keyifli bir deneyim sunar. İlk adım, kadayıfın ince bir şekilde doğranarak tereyağı ile karıştırılmasıdır. Bu karışım, tatlının eşit şekilde kızarmasını ve çıtır çıtır olmasını sağlar. Ardından, ince doğranmış kadayıfın yarısı tepsinin tabanına döşenir. Üzerine özel bir peynir olan ve genellikle Hatay’a özgü, kayak peyniri veya Mozzarella kullanılır. Peynir ile kadayıfın birleşimi, künefenin en önemli ve lezzetli kısmını oluşturur. Son olarak, geri kalan kadayıf da peynirin üzerine serilir ve künefe, önceden ısıtılmış fırında kızartılır.
Künefenin şerbeti, tatlının tamamlayıcı unsurudur. Şeker, su ve gül suyu gibi malzemelerle hazırlanan şerbet, künefeye sıcak olarak dökülür. Şerbetin sıcaklığı, tatlının soğuması ile birlikte dengelenir ve sonuç olarak muhteşem bir tat ortaya çıkar. Künefenin yanında genellikle dondurma veya kaymakla servis edilmesi, tadını daha da zenginleştirir. Bu gelenek, özellikle yaz aylarında serinletici bir alternatife dönüşür. Tüm bu aşamalar, künefenin lezzetini artıran unsurlardandır ve ustaların elinden çıktıkça, tatlı daha da öne çıkar.
Künefe ile ilgili birçok mit ve efsane bulunmaktadır. Bu efsaneler, tatlının kökeni ve kültüre olan etkisini ortaya koyar. Örneğin, bazıları künefenin aslında aşk sembolü olduğuna inanır. Yüzyıllar önce, genç bir aşık bu tatlıyı sevgilisine sunarak hislerini ifade etmiş. Bu efsane, künefeyi yalnızca bir tatlı değil, aynı zamanda bir duygu aracı haline getirmiştir. Günümüzde de birçok kişi, özel günlerinde künefeyi tercih ederek, sevdiklerine olan duygularını tatlı bir şekilde ifade etmektedir.
Künefenin sağlık faydaları, içerdiği malzemelere bağlı olarak çeşitlenir. Örneğin, kadayıf besleyici bir özellik taşırken, peynir kalsiyum ve protein açısından zengin bir kaynaktır. Bu bileşenler, kemik sağlığını destekler ve gün içinde enerji verir. Ayrıca, künefe genellikle gül suyu ile tatlandırılır. Gül suyu ruh halini olumlu etkileyen, rahatlatıcı bir doğal bileşendir. Bu nedenle, künefe yendiğinde hem bedensel hem de ruhsal bir dinginlik sağlar.
Künefenin aşırı tüketimi dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Şeker içeriği yüksek olduğundan, dengeli bir şekilde tüketmelisin. Bunun yanında, künefe genellikle tatlı krizini bastıran bir atıştırmalık olarak değerlendirilir. Dengeli bir beslenme programı içerisinde, belirli aralıklarla tercih edildiğinde sağlık açısından faydalıdır. Yöresel lezzetler arasında önemli bir yere sahip olan künefe, tatlı atıştırmalıkların ötesine geçip sağlıklı bir besin kaynağı haline dönüşür.